Afrodisyas
Adını Afrodit’ten Alan Afrodisyas
Slowtravelguide
Eğer bize Afrodisyas’ı tek bir kelime ile ifade edin deseniz, herhalde cevabımız “muhteşem” olur. Afrodisyas pek çok açıdan gerçekten muhteşem.
Bu antik kent henüz turist işgaline uğramamış. Ziyaretçi sayısı her geçen yıl artış göstermesine karşın, ören yerini kalabalıklardan uzak, rahat ve huzur içinde gezebilirsniz. Arada sırada turist gruplarına rastlasanız bile, bunları Efes’te gördüğünüz büyük kalabalıklarla karşılaştırmayın.
Afrodisyas antik dünyanın en önemli heykeltraşlık okullarından biri olduğundan, burayı ziyaret ettiğinizde Afrodisyas’lı büyük ustaların olağanüstü eserlerini yaratıldıkları yerde görebilirsiniz.
Afrodisyas Anadolu’daki en iyi korunmuş antik kentlerden biri. Her ne kadar tüm dünyada eşsiz “Tetrapylon –Anıtsal Kapı” ile ün salmış olsa da, Afrodisyas’da keşfedeceğiniz daha pek çok yapı bulunuyor.
Afrodisyas’da sizi hayrete düşürecek tam 262 metre uzunluğunda bir stadyum var. Bu muhteşem yapı oldukça iyi korunmuş durumda olup, hemen hemen tamamen ayakta.
Afrodit Tapınağı’nın Arkasından Görülen Tetrapylon
Afrodisyas’ın Tarihi
Tarihi konularda çok daha kapsamlı bilgiler veren, uzmanlaşmış web siteleri olduğundan ötürü, sizleri Afrodisyas’ın tarihini uzun uzun anlatarak sıkmayacağız. Ancak, tarih boyunca bu yerin adının hep Afrodisyas olmadığını bilmenizde yarar var. Yapılan arkeolojik kazılar buradaki yerleşimin geç Neolitik döneme kadar tarihlendirildiğini gösteriyor. Afrodisyas’ın bilinen önceki isimleri arasında Lelegonpolis, Megalopolis, Ninoi, Kayra ve Geyre bulunmakta olup, halen UNESCO’nun Dünya Mirası Listesinde bulunan Afrodisias’ın yakınındaki köyün adı Geyre.
Afrodisyas adını aşk tanrıçası Afrodit’ten almış. Bu harika bir şey değil mi?
Kente, Roma döneminde M.Ö. 2 yılında aşk tanrıçası Afrodit’ten esinlenilerek Afrodisyas adı verilmiş ve kent bu isimle tanınmaya ve önem kazanmaya başlamış. Kentteki tiyatronun, sahne binasının duvarlarında bulunan bir yazıtta İmparator Sezar’ın tanrıça Afrodit’e sunduğu altın bir Eros heykelinden bahsediliyor. Aynı dönemlerde şehrin heykeltraşlık okulunun şöhreti de tüm imparatorluğa yayılmış. Daha sonraları, Bizans döneminde şehir hristiyanlığın önemli bir piskoposluk merkezi haline gelmiş ve Kayra adıyla anılmaya başlanmış.
Tetrapylon’un Bir Bölümü Ve Arkada Afrodit Tapınağı
Kazı Çalışmaları
Afrodisyas tarih boyunca birkaç defa şiddetli depremlerle yıkılmış olsa da, her defasında daha görkemli olarak yeniden imar edilmiş, ancak 7. yüzyılda geçirdiği şiddetli deprem, dini karışıklıklar ve doğudan gelen istilalar sonrasında kendini bir daha toparlayamamış. Afrodisyas’da ilk kazılar 1904 yılına kadar dayanmakla beraber, sistemli ve bilimsel arkeolojik kazılar 1961 yılında şehri gün ışığına çıkaran Prof. Kenan Erim liderliğinde yeniden başlatılmış. Günümüzde mezarı Tetrapylon’un yanında bulunan Kenan Erim, ömrünün 30 yılını Afrodisias kazılarına adadığı için Afrodisias’da gömülmeyi hakeden yegane kişi olsa gerek.
Tetrapylon’un Altından
Tetrapylon – Anıtsal Kapı
Büyük bir olasılıkla, Afrodisyas’ın en bilinen ve en ünlü görüntüsü Tetrapylon’dur. Tetrapylon, Afrodit Tapınağı’na gelen ziyaretçileri karşılamak için yapılmış, ana caddeyi kutsal bir yolla Afrodit kutsal alanına bağlayan anıtsal bir kapı. Dört sıralı, toplam 16 sütun üzerinde yükselen Tetrapylon ismi Yunanca da “tetra” dört, “pylon” kapı sözcüklerinin birleşmesinden oluşuyor.
Afrodisyas’daki Tetrapylon
Afrodit Tapınağı – Katedral
Afrodit Tapınağı Afrodisyas’ın tam kalbinde yer alır. Tapınak ilk olarak inşa edildiğinde ön ve arkada sekizer, yanlarda ise onüç sütun bulunmaktaymış. Daha sonraları, hristiyanlık döneminde bu kutsal yapıda değişiklikler yapılarak Afrodit Tapınağı katedrale dönüştürülmüş, ön ve arkada bulunan sütunlar yerlerinden sökülerek, yan taraflarda bulunan sütunlara eklenmiş ve yanlarda bulunan sütun sayısı ondokuza çıkarılmış. Daha önce tapınağın girişi olan kısım katedralin apsisi, tapınağın arka tarafı ise katedralin giriş kapısı haline getirilmiş.
Katedralin Girişinden Afrodit Tapınağı
Üzerinde Yunanca Yazıt Bulunan Bir Sütun
Afrodit Tapınağı’ndaki Etkileyici Sütunlar
Afrodisyas’ın Dev Stadyumu
Afrodisyas Stadyumu
Afrodisyas’daki stadyum inanılmayacak derecede iyi korunmuş muhteşem büyüklükte bir yapı. 22 sıralı tribünleri ile 30.000 seyircisi kapasitesine sahip bu stadyum 262 metre boyunda ve 59 metre eninde. Bu boyutları ile Kibyra’daki stadyumdan bile çok daha büyük. Stadyumda oturma yerleri, her bir seyirci sportif faaliyetlerin gerçekleştirildiği arenayı mükemmel bir şekilde görebilsin diye eliptik bir şekilde inşa edilmiş.
Afrodisyas Stadyumunun Bir Bölümü
Bouleuterion – Odeion (Meclis Binası)
Bouleuterion
Afrodisyas’daki Meclis (Bouleuterion) binası hem senato toplantılarının yapıldığı, hem de müzik dinletilerinin düzenlendiği konser salonu (odeon) olarak hizmet veren son derece gösterişli bir binaymış. Oturma yerleri 12 basamaklı sıralar halinde düzenlenmiş, 1700 kişilik oturma kapasiteli bu binanın çatısı şiddetli bir depremde çökerek yerle bir olmuş.
Afrodisyas Güney Agorası Ve Kapalı Su Havzası
Güney Agora Ve Akropolisten Görünen Hadrianus Hamamının Bir Bölümü
Güney Agora – Tiberius Portikosu
Her ne kadar, ziyaretimiz esnasında restorasyon çalışmalarının devam ettiği Güney Agora ziyarete kapalı olsa da, hemen üst tarafındaki seyir terasından bu mekanın muhteşem boyutları hakkında kolayca fikir sahibi olabildik. Agoradaki restorasyon çalışmaları tamamlanıp, ziyarete açılır açılmaz burayı tekrar görmeye geleceğiz. Agora, Meclis Binası (Bouleuterion) ve Akropol arasında uzanan geniş bir alanda yer alıyor.
Diğer taraftan, Kuzey Agora henüz kazılmamış olup, halen ayakta olan kapısının haricinde düz bir tarla görünümünde. Ancak, Güney Agora İyon tarzı sıralı sütunların çevrelediği, mask ve çelenk motifli kabartmalarla süslü frizlerin bulunduğu bir alan. Bu mekandan çıkarılan bazı frizler bir duvar şeklinde müzenin hemen yan tarafında sergileniyor. 215 X 70 metre boyutlarında muazzam bir alanı kaplayan Güney Agora’nın ortasında 170 metre uzunluğunda, 30 metre genişliğinde ve 1 metre derinliğinde devasa bir havuz bulunuyor, güneyindeki revaklı bölüm Tiberius Portikosu (revakı) olarak biliniyor.
Hadrian Hamamı
Hadrian Hamamı
Hadrian Hamamı zamanında son derece büyük bir yapı olarak inşa edilmiş, duvarları, yer döşemeleri ve hatta havuzları mermerlerle kaplanarak süslenmiş. Günümüzde kireçtaşından yapılmış duvarların büyük bir bölümü hala ayakta ve iyi durumdaki bazı mermer duvar kaplamaları ile yer döşemelerini yerinde görmek mümkün. Tüm bu kalıntılar bize aynı zamanda bir mermer heykel müzesi işlevi de gören hamam binasının ihtişamı hakkında çok iyi fikir veriyor.
Tiyatro
Sahne kısmındaki mimari elemanların büyük bir bölümünün korunduğu, 7.000 kişilik oturma kapasitesine sahip olan Afrodisyas tiyatrosunda, oturma sıralarını yürüme yoluyla (diazoma) ikiye bölen kısmın altında bulunan yirmi yedi basamak ile bu yürüyüş yolunun üstündeki bir kaç oturma sırası günümüze iyi durumda ulaşmış. Tiyatronun hemen yanında sütunlu bir caddeyle ulaşılan, tiyatro hamamı ile dükkânları görmek mümkün. Tiyatronun arka kısmındaki yükseltide ise tüm çevreyi tamamen görebileceğiniz Akropol bulunuyor.
Görkemli Tiyatroya Tepeden Bakalım
Afrodisyas Güneş Saati
Tiyatronun Yakınındaki Sütunlu Alışveriş Caddesi. Şu Zemine Bir Bakın!
Sebasteion, Oldukça Büyüleyici!
Sebasteion
Sebasteion, Korinth düzeninde inşa edilmiş bir tapınak ile dar bir tören yolu ve bu yolun her iki tarafına yerleştirilmiş, iki adet portiko (revak) benzeri yapıdan oluşan görkemli bir tapınak kompleksi. Tören yolunun her iki yanında bulunan yapıların üst katlarında bina boyunca uzanan ve gömme sütunlarla çerçevelenen mermer kabartmaların bir tarafında tanrılar, imparatorlar ve kahramanlar, karşı tarafında ise imparatorluğun farklı bölgelerinden insan tasvirleri bulunuyor. Adeta bir resim sergileme duvarı izlenimi veren bu mekândaki 200’e yakın mermer kabartmadan 80 tanesi kazılar sırasında çıkarılmış ve ören yeri girişindeki Afrodisyas Müzesi’nde ziyaretçilerin beğenisine sunulmuş.
Afrodisyas Müzesi
Ören yeri girişindeki Afrodisyas Müzesi’ne mutlaka uğrayın. Müzede, kazılarda bulunan pek çok nadide eseri görebilirsiniz. Sergilenmekte olan olağanüstü güzellikteki mermer heykeller, rölyefler ve diğer heykeltıraşlık eserleri sizleri hayrete düşürecek.
Aklınızda Bulunsun
Nasıl Gidilir: Özel yada kiralık araç (sayfa sonundaki haritaya bakın).
En Yakın Havalimanı: Denizli Çardak Havalimanı.
Park Alanı: Mevcut.
Yürüyüş Yolu: Orta seviye.
Bebek Arabası: Uygun değil.
Giriş Ücreti: Ücretli (Müzekart+ geçerli)
Tesis:Yakında bulunan köyün içinde ihtiyaçlar karşılanabilir.
Ziyaret İçin En Uygun Zaman: Tüm yıl boyunca hava şartlarına bağlı olarak ziyaret edilebilir.
Müze Girişindeki Heykel
Afrodisyas Çevresinde Görülecek Çok Fazla Simgesel Yapı Var
Afrodisyas Antik Kentinin Çevresi
Pratik Bilgiler
Afrodisyas son derece geniş bir alana yayılmış. Bu antik şehri tam anlamıyla gezmek, görmek ve zevkine varmak istiyorsanız işi aceleye getirmeyin. Afrodisias, ziyarete açık tüm mekânlarına rahatça ulaşabileceğiniz, bakımlı yürüyüş yollarına sahip, işaret ve bilgi tabelaları iyi yerleştirilmiş, son derece oturmuş ve bakımlı bir ören yeri. Eğer ören yerini bir rehber eşliğinde gezmiyorsanız, ama detaylı ve doyurucu bilgiler de almak istiyorsanız, ören yerindeki girişten “sesli rehber cihazı” kiralayabilirsiniz.
Makul bir ücret karşılığında gezebileceğiniz Afrodisias ören yeri haftada 7 gün, 08.30-17.30 saatleri arasında ziyarete açıktır. Sezon dışında müze saat 17.00’de kapanıyor. (Ziyaret öncesi lütfen kontrol edin).
Antik Bir Avcı İş Başında
Bugün Afrodisyas’ta bulunan önemli yerleri sizlere tanıtmaya çalıştık. Ancak, bu yerlerin çok daha fazlasını ve çok daha ötesini de görmeye gayret edin. Zira, Afrodisyas son derece doğal, kırsal bir ortamda bulunan şipşirin bir yer. Sonbahar aylarında gerçekleştirdiğimiz bu ziyaretimiz esnasında ören yerindeki ağaçlardan düşen altın renkli yapraklar arasında oynaşan sincaplar bu muhteşem yere bir başka anlam ve renk kattı.
Afrodisyas Müzesi Etrafındaki Çeşitli Sanat Eserleri
Sadece Afrodisyas’ı değil, başka yerleri de mi gezip görmek istiyorsunuz? Afrodisyas, Pamukkale ve Hierapolis’ten çok uzak olmayıp, Efes’ten Antalya’ya giderken yol üstünde mola verip, soluklanabileceğiniz mükemmel bir yerdir.
Afrodisyas hakkında herhangi bir sorunuz yada yorumunuz varsa, lütfen iletişim sayfamızdan bize ulaşın. Ayrıca Facebook ve Instagram üzerinden bize mesaj gönderebilir veya yorum bırakabilirsiniz.
Türkiye ile ilgili güzel fotoğraflarınızı veya deneyimlerinizi paylaşmak için Facebook Turkey Travel Photography grubumuza katılabilirsiniz.
Yakınlarda Başka Nerler Var?
Arpaz Evler Konağı&Kalesi, muhteşem Osmanlı Konağı (35 km)
Laodikeia, son vahiy kilisesi (36 km)
Tabae, Tavas Kalesi olarak da bilinir (33 km)
Karacasu, çömlekçilik geleneği (11 km)
İlginizi Çekebilir
Laodikeia
İncil’de adı geçen ve Hristiyanlıktaki ilk yedi kilisenin sonuncusu olan Laodikeia, günümüzde yürütülen restorasyon çalışmalarıyla o eski parlak günlerine dönmekte, bu da onu gezilip görülmesi gereken göz alıcı bir yer haline getirmektedir. (Devamını oku)
Blaundos
Blaundos Antik Kenti, üç tarafı Uşak-Ulubey Kanyonu ile çevrili, muhteşem manzaralı bir tepede konumlanmış antik bir kent.
Efes
Efes, sizi İstanbul, Kapadokya ve Pamukkale gibi diğer kültürel merkezlerle buluşturan ünlü üçgenin bir parçasıdır. Roma döneminde Küçük Asya’nın başkenti olan Efes, bugün de hem Türkiye’nin hem de Avrupa’nın en kapsamlı klasik metropolüdür. (Çok yakında)
© 2016-2022 All rights reserved by slowtravelguide.net.
The content of this website is copyright protected and the property of slowtravelguide.net.No part of this website may be reproduced in whole or in part in any manner without the written permission of the copyright owner.
Copyright ©2016-2022 Tüm hakları saklıdır. Bu (slowtravelguide.net.) web sitesinin içeriği koruma altındadır ve slowtravelguide.net.Buradaki hiçbir içerik (yazı,fotoğraf,video vb.) izinsiz olarak kopyalanamaz, alıntı yapılamaz,başka yerde yayınlanamaz.