Miletus

Bu görkemli ve geçmişe tanıklık eden bakımlı kalıntıların her köşesi, hayal gücünüzde daha fazla yer açıyor. Bu makalede Miletus’un  bazı simgesel yapılarının etrafında bizimle bir yürüyüşe çıkmaya ne dersiniz?

Miletus’un Tarihi

Bu antik Yunan kenti, Bafa Gölü‘ne çok uzak olmayan, Didim’e ve güzel Didyma’ya çok yakın bir konumda bulunuyor. Miletus’un tarihi muhtemelen Tunç Çağı’ndan çok öncesine dayanıyor, ancak bunu destekleyen çok az kanıt mevcut. Tunç Çağı boyunca, Miken döneminde Karyalıların katıldığı Minos Giritlileri buraya yerleşmişler. Miletus, M.Ö. 500 yılına gelindiğinde, doğudaki en önemli Yunan şehriymiş. Sahip olduğu dört liman, Miletus’u Anadolu’ya açılan bir kapı haline getirmiş.
Yunanlılardan sonra Pers egemenliğine geçen ve daha sonraki zamanlarda Roma’nın dikkatini çekmek için Yunanlılara geri verilen Miletus’un limanları kapandıktan sonra, geride ziyaret edilecek etkileyici bir şehir bırakarak terkedilmiş.

Miletus’ta, bir Yunan Stoasını ve hamamların kalıntılarını (bir tarafında sütunlar, diğer tarafında bir duvar bulunan uzun ve kapalı bir koridor) ve Yunan döneminden kalma güzel bir camiiyi tek bir resimde görmek mümkün. Harika manzaralardan bahsetmişken, bu tiyatronun hala kullanımda olduğu günlerde nasıl bir şey olduğunu hayal edin. Limana bakan bu görkemli yapı, ziyaretçilere sadece iyi bir oyun ya da konser izleme keyfi sunmakla kalmamış, aynı zamanda bu su kenarındaki yapıya muhteşem deniz manzarası da eşlik etmiş.

Miletus’ta ki Faustina Hamamlarını Keşfetmek

Miletus’taki Faustina Hamamı Frigidarium’unda Aslan Heykeli ve Çeşme

İlyas Bey Camii

2007-2011 döneminde ustalıkla restore edilen camii, Emirlik döneminin en ünlü kubbeli camilerinden biri. Camii, renkli taşlar ve seramik kakmalar kullanılmış olan zengin taş dekoruyla dikkat çekiyor. Ana giriş, dua bölümü ve tüm pencere pervazları bitki ve geometrik süslemelerle dekore edilmiş.

Miletus İlyas Bey Külliyesi’ndeki Hamam

İlyas Bey Külliyesi İç Bölümü

Serapeion Ve Güney Agora

Faustina Hamamlarının arkasında Serapeion veya Serapis Tapınağı bulunuyor. M.S. ikinci yüzyılın ilk yarısından bu yana Miletus, Mısır-Helenistik tanrıya olan ibadetini kanıtlamıştır. Günümüzde tapınaktan geriye pek bir şey kalmamış. Ancak güneyden tapınağa ana giriş olarak hizmet veren sundurmanın bir zamanlar iki kapısı daha varmış ve Bizans kentine erişimde en büyük ve görkemli geçidi oluşturuyormuş.

Liman Kapısı Tarafından Görülen İyonik Stoa

İyonik Stoanın, Sütun Ayaklarının Detayı

Miletus’taki Roma Hamamı Kalıntıları

Euromos’a Kısa Bir Tur

Kültürel açlığınız henüz tatmin olmadıysa, Euromos’u ziyaret etmek iyi bir fikir olabilir. Miletus’tan veya Bafa’dan Milas’a doğru giden yol boyunca Euromos’u bulacaksınız. Bu antik kentin büyük bir kısmı henüz açığa çıkarılmamış olsa da çam ağaçlarının arasında sizi bekleyen Tapınak bunu cömertçe telafi edecek ve üzerinizde derin bir izlenim bırakacak. Büyük olasılıkla bir Zeus Tapınağı’nın yapması gereken şey tam olarak budur.

Ne de olsa burada yan komşunuzdan bahsetmiyoruz. Zeus, tanrıların kralı ve gök tanrısıdır. Şimşek, gök gürültüsü, yasa, düzen ve adalet; ya da daha basit bir ifadeyle hemen hemen her şeyin tanrısı olarak adlandırılır.

Bu statü kesinlikle böyle bir tapınağı hak ediyor. Miletus’tan arabayla yarım saatten daha az bir sürede ulaşacağınız, bu tarih parçasıyla kendinizi şımartın. Şansınıza, ziyaret eden tek kişi siz olacaksınız, bu da onu daha da gerçeküstü kılacak.

Uzaktan Görülen Nymphaeum